BEST4CİTY HACKATHONU

794

Bu ay yazımda ilk defa mentörlüğünü yaptığım Best4City yarışmasından bahsedeceğim. Daha önce hackathona hiç katılmamış, katılmayı düşünenlere fikir olması için her ayrıntıyı anlatmaya çalışacağım.

Yarışmaya kayıt yaptıktan sonra öğrencilerimle bir hafta boyunca projemiz üzerinde çalıştık. Denemeler yaptık, hangi malzeme daha iyi hangi malzeme daha kullanışlı deneyip yanılarak bulduk. Ekipteki bir öğrencim sözcü oldu, projeyi anlatmak için hazırlandı. Biri tasarımları yaptı hatta 3 boyutlu pervane çizdi, onu çıkardık. Biri devreyi bağladı. Harika bir ekip olmuşlardı.

Hackathona daha önce ne ben ne de öğrencilerim katılmamıştık. Etkinlik, Habitat Derneği ve Türkiye Vodafone Vakfı ortaklığında yürütülen Yarını Kodlayanlar Projesi kapsamında düzenleniyordu. İlk üçe para ödülü vardı. Mentörler aileler ve öğretmenler için WhatsApp grubu kurdular. Böylece çocukların her anlarından haberdar olabilecektik. Yarışmanın ev sahibi olan mentörlerden biri 2 günlük program akışını gruptan paylaştı. İlk gün eğitim ve eğlence, gece orada kalıyorsunuz. İkinci gün sırayla sunum yapılıyor ve dereceye girenler açıklanıyormuş. Kalma olayını program akışını görünce öğrendik, bundan dolayı bir öğrencimin velisi izin vermedi o gelemedi. Çünkü ailesi ‘Öğretmenin kalmazsa olmaz.’ dedi. Mentörlerin kalması yasak dediler. Bende öğrencilerimi götürüp ikinci gün finalden sonra alıp gelecektim. 48 saat orada kalacaklardı. Oraya gidince içim rahat etmezse öğrencilerimi alıp geri dönecektim, kendi kendime bu kararı vermiştim.

Yarışmaya gitmeden önce prototipi hazırladık, 2 öğrencim ve başka bir öğretmen arkadaşımla cumartesi sabah hackathon alanına gittik. Maslaktaki Facebook İstasyonunda yapılıyordu. Alan güzeldi. Bahçe, mutfak, ortak alanlar iyiydi. 7/24 çay, kahve ve atıştırmalıklar vardı. Her ekibe bir masa ayrılmıştı. 14 grup vardı. Etkinlik sahipleri saat 11 gibi alandan ayrılmamız ve öğrencileri onlara bırakmamız gerektiğini belirttiler. Alandan çıkmadan önce öğrencilerimin her ihtiyaçlarının karşılanacağına emin oldum. Etrafı iyice gezdim, içim rahat etti. Ayrıca ailelerinin içinin rahat etmesi için her yeri, her ayrıntıyı onlarla paylaştım. Yanlarına gerekirse diye yedek kıyafet, şarj aleti, bilgisayar aldılar. Orada da tişört, diş fırçası, diş macunu, matara gibi ihtiyaç malzemeleri dağıttılar.

Saat 11’den sonra alandan fiziksel olarak ayrıldım. Neden fiziksel diyorum çünkü her an öğrencilerimle konuştuk. Whatsapp grubumuzdan hep iletişim halindeydik. Eve geçmeden haberleşmeye başladık. Yedikleri yemekten tutun da içtikleri kahveye kadar benimle paylaşıyorlardı. Eğitime girerken haber veriyorlardı. Eğitim dedikleri genel tanıtımmış. Öğrencilerim ‘Hocam hiç bilgisi olmayan bu projeleri burada verilen eğitimle yapamaz.’ dediler. Logo yapmayı göstermişler, internet üzerinden kullanabilecekleri bir sunum programını anlatmışlar. Biz gitmeden önce onlarla proje ile ilgili bir Word dosyası da hazırlamıştık. Onu kullanarak sunumlarını hazırlamışlar. Tabii ki tüm gün ders ile geçmemiş. Bol bol yemek yemişler. Hep beraber dans etmişler. Patlamış mısırlar, pamuk şekerler… Gece uyumamak için de bol bol kahve içmişler. Erken yatacaktım ama onlar orada uyanık iken uyuyamadım.  Saat 3-4 gibi yattılar. Bende onlar yatınca yattım. Gece boyu internetim açık, yanımda telefonum… Uyudum mu uyumadım mı bilmiyorum.

Sabah kalktım, çok hastayım ama sözüm var öğrencilerime finalde yanlarında olacağım. Biraz dinlendikten sonra hazırlandım. Okulum sağ olsun maddi olarak birçok imkan sağladı. Finale dakikası dakikasına yetiştim. Öğrencilerim beni kapıda bekliyorlardı, görünce çok mutlu oldular. Öğrencilerimin yanına oturdum. Gruplar sırayla sunumlarını yaptılar, projelerini anlattılar. Kiminin prototipi vardı kiminin sadece fikri. Benim öğrencilerime sıra gelince onlar kadar bende heyecanlıydım. Her anlarını çektim, gözüm hep onlardaydı. Takımlara 3 dakikalık süre tanınıyordu. 3 dakikada projeyi, amacını, avantajlarını-dezavantajlarını anlatmaları gerekiyordu. 4 ya da 5 kişi (tam hatırlayamadım) jüri ekibi projeleri değerlendiriyor, proje ile ilgili sorular soruyorlardı. Öğrencilerim sunumlarını oldukça güzel yaptılar, süre yetmedi ama proje fikirlerini yeterince açıkladıklarını düşünüyorum.

Bütün takımlar sunumlarını bitirdi. Uzun bir ara verildi. Jüri kazanan takımları seçecekti. Öğrencilerimle heyecanla bekledik. Final programı tekrar başladı. Dereceye giren takımlar açıklandı. Maalesef dereceye giremedik. Öğrencilerim çok üzüldü. Bizim fikrimiz kötü değildi ama hayata geçirilebilir bir proje düşünmüştük. Dereceye giren takımlardan anladım ki hackathonda önemli olan prototip değil üstün fikirlermiş.

Peki hackathona katılmayı düşünen öğretmen arkadaşlara ve öğrencilere tavsiyem nedir? Önemli olan güzel vakit geçirmek bunu asla unutmayın. Anın tadını çıkarıp eğlenin. İkinci olarak da prototipten daha önemlisi fikir. Bu tarz yarışmalarda kazanan projeleri inceleyince bunu fark ettim. Son olarak etkinlik alanına giderken bilgisayar ve şarj aletlerinizi almayı unutmayın. Elimden geldiğince her detayını anlatmaya çalıştım. Sormak istediğiniz bir şey olursa bana iletişim kısmından ya da sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi eğlenceler ve başarılar.

Önceki İçerikÖĞRETMENLİK ANILARIMDAN PART-4
Sonraki İçerikDİZİ TAVSİYELERİ
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?