BİLİM KURGU FİLM TAVSİYELERİ

1989

Film izlerken neye dikkat edersiniz? Kurguya mı, oyunculara mı, etkilemesine mi, sürüklemesine mi? Ben hepsine bakarım. Bir de başak burcunun verdiği ayrıntı düşkünlüğü sayesinde filmleri iyice incelerim. Ama bilim kurgu izlemeye bayılırım. Sizlerle birkaç tane başarılı bulduklarımdan bahsetmek istiyorum.

Kronolojik olarak gidersek, Avatar ile başlayalım. İlk filmi 2009 yılında yapılmış. ABD yapımı filmi James Cameron yazmış ve yönetmiş. Film iki saat kırk iki dakika sürüyor. Bir hırsızlık olayında ağabeyi ölen yarı felçli Jake Sully, Pandora adındaki uzak bir gezegende görevinin başına geçmeye karar verir. Bu yerde Na’vi adında giderek tükenmekte olan bir halk yaşamaktadır. Jake, kendilerine özgü bir lisanları, dünya görüşleri ve yaşam biçimleri olan halkın arasına karıştığında doğa ile de bütünleşir. Askeri bir şirket, söz konusu yeri ve oradaki kaynakları mercek altına almak üzere Avatar adında bir program meydana getirmiştir. Bu program insanları kısmen insan kısmen de Na’vi haline büründürerek görev amaçlı Pandora’ya göndermektedir. Bu sisteme gönüllü dâhil olan Botanist Dr Grace Augustine ve Jake Sully için başka bir yaşam var olacaktır. Sully, Pandora’ya geçtiği anda felçli bedeni değişime uğrayarak işlevsel hale gelmektedir. Bu sırada Na’vi halkından Prenses Neytiri ile karşı karşıya gelen Jake, ansızın bir farkındalık yaşar ve bir araştırma görevi ile gönderildiği bu gezegeni, kendi dünyalısından korumaya karar verir. Aşk ve mücadele dolu bir serüven ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Mavi insanların doğa ile uyumları izlenmeye değer.

Bir sonraki filmim olarak Ex Machine’den bahsetmek istiyorum. Alex Garland’ın yönettiği 2014 yapımı film bir saat kırk sekiz dakika sürüyor. Henüz 24 yaşındaki Caleb, sadece Silikon Vadisi’nin değil dünyanın da en önemli teknoloji şirketinde yazılım uzmanı olarak çalışmaktadır. Şirketin gizemli CEO’su Nathan ise hem şirketten hem insanlardan uzakta, özel bir dağ evinde yaşamaktadır. Caleb, düzenlenen bir yarışmada, Nathan’ın dağ evinde 1 haftalık bir ‘ödül’ kazanır. Fakat içine çekileceği deneyden habersizdir. ‘Ava’ adında güzel bir robot kızın bedeninde, dünyanın ilk gerçek yapay zekası Caleb’i beklemektedir. Caleb gittiğinde gördüğü şeyden dolayı şok olur. Bir insan mı robot mu? Düşünebiliyor mu? Bunların hepsini düşündü. Zamanla yakınlaştılar ama gerçekte neler olduğunu izlemeden bilemezsiniz. Peki sizce Nathan neden bunları deniyor? Robotta olsa bir kadının nasıl tehlikeli olduğunu gösteren efsane bir film.

Gelelim Karanlık Zihinler’e… Jennifer Yuh Nelson’ın yönetmenliğini yaptığı 2018 yapımı film bir saat kırk dört dakikadır. Milyonlarca insanın ölümüne neden olan salgından kurtulmayı başaran bir grup gencin hikayesini konu ediyor. Amerika’daki bütün gençleri öldüren korkunç vebada hayatta kalmayı başaran Ruby Dale, özel güçlere sahiptir. Kendisi gibi diğer hayatta kalanlar da değişik güçlere sahiplerdir ve sadece renklerle tanımlanırlar; yeşiller (ileri zeka), maviler (telekinezi), sarılar (elektriği kontrol edebilme), turuncular (zihin kontrol) ve kırmızılar (ateşi kontrol edebilme). Ruby ise “turuncu” türünün çok güçlü bir üyesidir. Ruby ve arkadaşları, gönderildikleri korkutucu devlet tesisi Thurmond’dan kaçtıklarında hayat bambaşka bir hal alır. East River’daki güvenli bölgeye ulaşmaya çalışan grup, yetişkinlerin gençlere savaş açtığı bu dünyada yalnızca kaçmanın yeterli olmadığını fark etmeye başlarlar. Bir grup çocuk sizce Dünya’yı tehdit edebilir mi? Her çocuk masum mudur? Turuncu rengi daha ö-çok seveceğiniz harika bir film.

Şimdilik son olarak Alita:Savaş Meleği’nden bahsedeceğim. Robert Rodriguez’in yönettiği 2019 yapımı film iki saat iki dakika sürüyor. Alita (Rosa Salazar), kim olduğunu veya nereden geldiğini bilmediği bir halde, tanımadığı bir gelecekte uyanır. Şefkatli bir doktor olan Ido (Christoph Waltz) onu bir hurda yığınında bulur ve yanına alır. Cyborg görüntüsünün altında olağanüstü bir geçmişe sahip genç bir kadının kalbi ve ruhu olduğunu fark eder. Alita, yeni hayatına alışmaya çalışırken, Doktor Ido da onu gizemli geçmişinden korumaya çalışır. Yeni arkadaşı Hugo (Keean Johnson) ise Alita’nın geçmişini hatırlaması için, anılarını tetiklemesine yardımcı olmak ister. Bu sırada şehri yöneten tehlikeli ve yozlaşmış güçler Alita’nın peşine düşer. Eşi benzeri görülmemiş dövüş yeteneklerine sahip olduğunu fark eden Alita, geçmişine dair bir ipucu elde eder. Tehlikeli insanlarla karşı karşıya olan Alita, arkadaşlarının, ailesinin ve dünyasının kurtarılmasında kilit rol oynayacaktır. Bu sırada Hugo’ya aşık olur. Doktor Ido onu durdurmaya çalışsa da Hugo’yu da alarak kendi bildiği yolda ilerler. Sonra ne mi olur? İzle ve gör.

Açıkça söyleyebilirim, her birini birden fazla izledim ama aynı heyecanla izledim. Çünkü muhteşem kurguları ve seçkin oyuncuları ile göz dolduruyorlar. Pişman olmayacaksınız, izleyin. Beğendiğiniz filmleri de bana tavsiye edin, izlerim.

Önceki İçerikRİMEL SEÇİMİ
Sonraki İçerikMARLO MOGAN – BİR ÇİFT YÜREK
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?