BUZDOLABIM İNTERNET BAĞIMLISI – HASAN ERSOY

1019

Yeni bir kitap yazısından herkese merhabalar, nasılsınız keyifler nasıl? Ben bu aralar bol bol kitap okuyabildiğim için çok mutluyum. Hemen sizinle de çok beğendiğim bir tanesini paylaşmak istedim.

Önce yazardan bahsedelim. Kasım ayının soğuk bir sonbahar akşamında, Akdeniz’in sıcak şehirlerinden Mersin’de dünyaya gelmiştir. İlk ve ortaöğretim süreçlerini yine bu şehirde başarıyla tamamladıktan sonra yolu Balıkesir’e düşmüştür. 2010 yılında Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünden mezun olup Van’ın Muradiye ilçesinin Köşk köyüne bilişim teknolojileri öğretmeni olarak atanmıştır. Öğretmenlik yaşamı boyunca öğrencilerini her anlamda geleceğe hazırlamaya gayret etmiştir. Bu süreçte başta eTwinning ve Tübitak projeleri olmak üzere ulusal ve uluslararası projelerde yer almış ya da projeler üretmiştir. Bir yandan bildiklerini öğrencilerine öğretirken bir yandan da öğrenmeye devam etmiş ve 2019 yılında kendi alanında yüksek lisans öğrenimini tamamlayarak Bursa Uludağ Üniversitesi’nden mezun olmuştur. Öğrencilik yaşamı boyunca sayısal alanda ilerlemesine rağmen edebiyata olan ilgisini hiç kaybetmemiştir. Ortaokul yıllarından itibaren yazdığı şiirleri kitaplaştırma hayalini canlı tutmaya çalışmaktadır. Yine bütün öğretmenlik hayatını öğrencilerinin kitap okuma sevgisi ve alışkanlığı kazanmasına adamıştır. Bu uğurda, 2015 yılından bu yana 2 adet ulusal projeye dahil olmuş, 3 adet ulusal projenin kuruculuğunu üstlenmiştir. (Kitaptan alıntıdır.) Ben kendisi ile yüzyüze tanışıp sohbet etme şerefine nail oldum. Meslektaşım olur kendisi,  bunu gururla söyleyebilirim. Öğretmeye, öğrenmeye doymayan bir öğretmenimiz.

Şimdi yazdığı kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabı konuşmaya arkasında yazanlarla başlayalım:

“İlk bilgisayar olarak kabul edilen ENIAC, günümüzden yaklaşık 75 yıl önce kullanılmıştı. Teknolojinin bu kadar kısa bir sürede katettiği mesafe gerçekten olağanüstü. İnsanoğlu teknolojinin gelişmesiyle hızlandı, birçok işini daha kolay yapmaya başladı ve iş gücünden tasarruf etti. Ancak bir yandan da gizlilik, güvenlik, mahremiyet, bağımlılık ve asosyalite gibi ciddi problemlerle mücadele etmek zorunda kaldı. O zaman teknoloji yararlı mıydı, zararlı mıydı?

Bilgisayarların ortaya çıkışından başlayarak teknolojiye dair aklınıza gelebilecek hemen hemen her konuya değinen bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de öğreneceksiniz. “

Bu cümlelerden sonra kitabı elime aldım. Genelde öğrencilerin elinde gördüğüm için çocuk kitabı zannettim. Bir kurgu ile bilgisayarın çıkışını falan anlattı sanırım hocamız dedim. Ama düşündüm, o zamanlarda buzdolabının internete bağlı olması imkansız. O zaman bu kitap nasıl bir anlatıma sahip? En son beynimdeki meraklı soruları susturmak için okumaya başladım. Kitapta üç boyutlu yazıcılardan robotlara, sanal gerçeklikten ekran bağımlılığına kadar teknolojiye dair her konu en basit şekilde anlatılmış. Basitten kastım ne? Akıcı bir şekilde okuyabilen birinci sınıf öğrencisinin de teknolojiye çok yetişememiş ama merakı olan 70 yaşındaki anneannemin de rahatlıkla anlayabilecek düzeyde açık bir anlatım kullanılmış. Ayrıca akıcı bir dili var, bir solukta okunabilecek bir kitap.

Kitabı bitirdikten sonra otururken şunu düşündüm:” Artık üç boyutlu yazıcılardan organlar basıp insanların eksik organlarını (kulak, göz vs.) tamamlayabilecek teknoloji seviyesindeyiz. Gün geçtikçe de teknoloji daha çok gelişiyor. Böyle zamanda her insanın en azından karşılaştığı akıllı telefonu, bilgisayarı/laptopu tanıması gerekiyor.” İşte tam bu noktada kitaplıkta olan bu kitaba gözüm kaydı. Sadeleştirilmiş teknoloji ansiklopedisi, işte bu kitap için doğru tanımlama bu olur dedim. Ayrıca kitabın sonunda teknoloji temalı dizi tavsiyeleri ve teknoloji temalı film tavsiyeleri kısmına bayıldım. İzlemediğim bir iki film varmış, hemen onları da izleyeceğim.

Peki kimler okumalı? Teknolojiyi mükemmel ya da gereksiz gören insanlar, teknolojiyi inkar eden insanlar, genel hatlarıyla teknolojik gelişmeleri merak eden insanlar okuyabilir. Tabi bunların dışında herkes okuyabilir, çocuklar için de büyükler içinde uygun bir kitap. Benim gibi çok kitap okuyan biri bir günde bitirebilir ama öğrencilerinize bir hafta süre vererek birlikte okuyabilirsiniz. Ayrıca Hasan hocama bu güzel eserini bizlerle paylaştığı için teşekkür ederim. Bir sonraki kitap yazımda görüşmek üzere.

Yazılarımla ilgili düşüncelerinizi bana iletmeyi unutmayın, bana iletişim sayfasından ya da sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsiniz <3

Önceki İçerikBURSA’DA GEZİLEBİLECEK YERLER
Sonraki İçerikÖĞRETMENLİK ANILARIMDAN PART-4
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?