İLK ÖZEL DERS DENEYİMİM (TÜYOLAR)

100

Özel ders konusunda çok soru alıyorum. Elimden geldiğince sosyal medya hesaplarımda cevaplıyorum ancak her dakika bakamıyorum. Bu yüzden genel hatlarını belirten bir yazı yazmak istedim.
İlk özel ders verme kararımda çevremden çok tepki gördüm. ‘İnsanlara güvenilip evine gidilmez.’, ‘Kadın başına milletin evine gitme!’ , ‘ Evine herkesi alma.’ gibi birçok kötü ve korkutucu cümle duydum. Ama ben uzun zamandır insanların düşünceleri ile hareket etmiyorum. Deneyip sonucuna göre hareket ediyorum. Bu düşünce ile bir uygulama üzerinden ilk velim ile tanıştım. Sonra telefonla görüşüp yüzyüze görüşmeye karar verdik. Bir tanıdığımdan beni oraya araba ile bırakmasını rica ettim çünkü o tarafın toplu taşıma araçlarını ve gideceğim konuma yakın yerden geçiyor mu bilemedim. Beni götüren kişi ilk defa birinin evine gittiğimi bildiği için beklemek istedi. Sonuçta ülkemiz şartlarını biliyoruz, bir kadının tanımadığı bir insanın evine gitmesi riskli bir durum. Velhasıl ben gittim. Görüştüğüm veli anneydi. Görüştüğüm kişi, beni kapıda çok sıcak şekilde karşıladı. Oğlu için ders istiyordu. İçeri girdim, biraz gergindim. Nasıl insanlar diye içimden düşünüyordum. Salona geçtik. Evde anne ve oğlu dışında kimse yoktu. Hanımefendi bize kahve yapıp geldi. O arada oğlu yani öğrencim ile sohbet ettik. İyi anlaşacağımızı düşündüm. Hanımefendi ile de detayları konuştuktan sonra başlamaya karar verdik. Ben nasıl hemen kabul ettim, sonuçta bir görüşte kimse tanınmaz biliyorum. Ama ben kalben ısınmıştım ve ben bir insana kalben ısınmanın önemli olduğunu düşünürüm. Ben bu şekilde ilk özel dersime başladım.
Bazı sebeplerden dolayı derslere devam edemedik ama hala görüşürüm. Çok tatlı bir kadın Zeynep hanım ve oğlu çok akıllı. Hem korkularımın boş olduğunu hem de insanların boş konuştuğunu onun sayesinde anladım. Her derse gittiğimde kibarca karşılar, okuldan geldiğim için yorgun olabileceğimi düşünüp bir şeyler hazırlardı. Bu ince düşüncesi beni çok mutlu ederdi. Zeynep hanımdan gördüğüm bu güzel yaklaşımdan sonra başka insanlarla da görüşüp öyle karar vermem gerektiğini düşündüm. Bu şekilde başladım özel derslere. Yavaş yavaş deneyim kazandım. İnsanlara en kıymetlileri yani çocukları ile ilgili nasıl yaklaşmalıyım, nelerden bahsetmeliyim, nasıl bir sınır koymalıyım? Hepsini öğrendim/ öğreniyorum.
Bu arada uygulamalardan, diğer velilerimin aracılığıyla vs. başka kişilerle tanıştım, görüştüm. Çevrem genişledi. Tabi bunlar hep iyi deneyimlerle olmadı. Kapısına kadar gittiğim veli bir anda dersten vazgeçti. Saatlerce toplu taşımalarda süründüm, gece yarıları eve gelip sabah ezanda çıkıyordum. Ramazan ayında kekle orucumu açtığımı hatırlarım. Bunlar zor anlardı. Ama güzel anları da vardı. Mesela şunu canı gönülden diyebilirim, hiçbir velimden yanlış bir davranış, hareket, konuşmaya maruz kalmadım. Her biri çok kibar, nazik davrandılar.
Peki ben bu zamana kadar özel ders alanında neler öğrendim? Piyasa araştırması nasıl yapılır? Veliye yaklaşım nasıl olur? Bu zamana kadar olan deneyimim ve analizlerimi sizlerle paylaşmak isterim.
İlk önemli olan velinin talebi ve sizin karşılayıp karşılamayacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Mesela veli sizin alanınız olmayan bir ders istiyor ya da tüm dersler istiyor. Ders içeriğine bakıp karar vermeniz gerekir.
Bir sonraki önemli olan kısım ailenin maddi durumu ve sizin ücret talebiniz. Orta gelirli bir aileye saati 1000 tl teklif ederseniz elbette anlaşamazsınız. Ya da derste sadece öğrenci ile vakit geçireceksiniz ama evinize yakın ve çok yıpranmıyorsunuz. Gidip saati 1000 tl derseniz aile tepki verir. Çünkü sizin onları soymaya çalıştığınızı düşünürler. Oysaki özel dersin amacı ihtiyacı olan öğrenciye destek verirken sizin bütçenize de katkı olmasıdır. Böyle düşünmeliyiz. Mesela ben bir veli ile görüşünce ders içeriğinde ne istiyor, ders nerede olacak, ders içeriğinde neler kullanacağız(bilgisayar, kalem, internet vs.) ve nasıl gideceğim(toplu taşıma-araba-yürüyerek…) bilgilerini alıp birazda ona göre ayarlıyorum.
Bir başka önemli olan öğrenci ile enerji uyumunuz ve öğrencinin sizin anlatımınızdan anlaması. Her öğretmenin anlatımının farklı olması gibi öğrencilerinde farklı beyin lobları etkin olabilir. Mesela bir öğrencim resim çizerek anlıyor, birisi somutlaştırarak. Bu şekilde farklı öğrenme tarzları olabilir. Siz öğrenciye hitap edebiliyor musunuz, bu önemli. Çünkü öğrenci anlamaz ve ilerleme olmazsa veli de memnun olmaz ve sizinle devam etmek istemez. Şahsen ben bu durumda hiç kalmadım ama hissedince benim de devam etmek istemediğim oluyor. Çünkü benim ilk amacım öğrencinin kendini ortaya çıkarabilmesi. Yani ben önce öğrencinin öğrenememe ya da öğrenmek istememe sebebini bulup çözmeye çalışıyorum. Daha sonra ilerleme zaten kendisi geliyor.
Bu zamana kadar ondan fazla öğrenci ile çalışmış ve derece yapan öğrencileri olan biri olarak şu tavsiyeyi verebilirim. Eğer öğrenciye verimli olabileceğinize eminseniz veli ile görüşün, sadece para için yapmayın. Çünkü öğrencinin başarılı olması ile alacağınız manevi hazzın yanı sıra veli sizden memnun olunca çevresine tavsiye edeceği ilk kişi olacaksınız. Böylece yeni öğrencileriniz de olabilir. Ayrıca unutmayın, öğrenciye verimli olmak sadece dersle alakalı olmayabilir. Mesela okulu sevmiyorsa ya da dersi sevmiyorsa olumlu duygular beslemeye başlayabilir. Asosyal ise biraz sosyalleşebilir. Bunlarda verimli şeylerdir.
Yazının sonuna gelirken şunu hatırlatmak istiyorum. Nihai amacınız para kazanmak olmamalı, yolun başında olan insanı(öğrenciden bahsediyorum.) hayata katmak olmalı. Elbette başarı istenir ama sadece ders başarısı değil. Artık bol şans diliyorum 

Önceki İçerikDİZİ TAVSİYELERİ – 3
Sonraki İçerikÖĞRETMENLİK ANILARIM PART-5
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?