YURT ANILARIM PART-1

1908

Yurda yazıldığımda yani üniversiteye başladığımda çok heyecanlıydım. Yeni bir hayat, yeni insanlar düşüncesi vardı. Bir de ben üniversiteye başlarken kapanmıştım-nasıl kapanmaya karar verdim yazımda bahsediyorum- ondan dolayı da tepkileri merak ediyordum.

İlk gün annemler ile odama taşıdık eşyaları. Oda arkadaşım da çok tatlı bir kızdı. Oda numaramı hala hatırlıyorum:5061. 3 yıl o odada yaşadım ve ilk kalan bendim. Odamız 3 kişilikti ama iki kişi kalıyorduk. Yatağımız ranza gibiydi. Üst katı yatak, alt katı çalışma masası ve dolaplar şeklindeydi. Yatağımızda başucu lambamız vardı. Çalışma masamızda da ayrı bir lambamız vardı. Dolapları biraz küçüktü onun dışında odamız oldukça güzeldi. Ayrıntıları ile odamızı anlattıktan sonra artık anılarıma geçebilirim bence.

Ben genel olarak çok odadan çıkan bir kız değildim. Yurdumuz kız-erkek karışıktı. Bazı alanlar kız ve erkek olarak ayrılırken bazı alanlar ortaktı. Mesela sinema odası, tv odası, oyun odası ortaktı. Ama çamaşır odası, ütü odası ayrıydı. Yurttaki erkek arkadaşlarımızla ortak alanlarda oturur sohbet eder eğlenirdik. Hiç unutamadığım bir anımdan başlamak istiyorum. Oda arkadaşım, ben ve 2 erkek arkadaşımız tv odasında oturuyorduk. Ama çok yakınız dördümüz, kardeşim gibi hepsi. Ben gülünce kendini kaybeden bir insanım. Otururken biz aşırı eğlenirdik. Ben gülmekten yerimde duramaz olmuştum ve koltuktan düştüm. Ben düşünce daha çok gülmeye başladık. Ama ben hiç kalkamıyorum, nefesim kesildi gülmekten çatlayacağım. Beni gülmekten düşüren arkadaşım beni kaldırmak için yanıma geldi, o da dengesini sağlayamadı düştü. Ama nasıl gülüyoruz anlatamam. Sonra diğer iki arkadaş düşen arkadaşı kaldırmaya çalışıyorlar, güçleri yetmiyor. Biz yerde oturduk saatlerce güldük. Amacımız yerde oturmak değildi ama benim gülmem kesilmediği için yerden kalkamadım. O kadar güzel bir andı ki o mutluluğu yazarken bile aynı şekilde hissettim.

Okulumuzda maalesef bahar şenliği yoktu ama yurdumuzda bol bol etkinlik vardı. Partiler, okullara yardım, dağ yürüyüşleri… En sevdiğim de yılbaşı partileriydi. Herkesin yeniyılı kutlayıp kutlamama fikrine saygı duyarım ama ben yeni bir yıla başlangıç olduğu için kutlamayı severim. Benim kutlama anlayışım alkol, dağıtma gibi değil de dans etme, sevdiklerimle güzel vakit geçirmek şeklindedir. Yurttaki partilerde de alkol yasak olduğu için iniyordum. İlk sene arkadaşlarımla birlikte indik. Tam o günde kar yağmaya başlamıştı. Çok güzel eğlenmiştik. Sanırım üçüncü seneydi, oda arkadaşlarım yoktu ben indim. Yurttan birkaç kızla tanışmıştım onlarla indim. Kızlarla çok samimi değildik ama amaç eğlenmekti. Başta birlikteydik, eğleniyorduk. Sonra ne oldu hatırlayamıyorum kızlar yanımdan gitti, onların tanıştırdığı arkadaşlarıyla kaldım. Hadi halaya katılalım dediler, iyi dedim oynamak iyidir. Halaya girdim, kimseyi tanımıyorum. Birde halayın başına yakındım yanımdaki oğlan coşuyordu, ben 10 cm topukla nasıl zıplıyorum görmeyin. Şimdi o kişiyi görsem tanıyamam ama o gün baya eğlenmiştik. Devamı da var, tanımadığım bir kız sinir krizi geçiriyordu. Baktım kimse oralı değil, ben yardıma koştum. Su getirdim, sakinleştirmeye çalışıyorum derken kız biraz kendine geldi. Sen kimsin dedi, ben İrem tek başına ağlıyordun dayanamadım yanına geldim dedim. Çok teşekkür ederim, Harika bir enerjin var çok iyi geldi dedi ve sarıldık. Kızı o günden sonra görmedim.  Tanımasanız da insanlara yaklaşımınız ile kalplerini ısıtabilirsiniz.

Bir tane daha eğlenceli anımı anlatmak istiyorum. Şimdi ben minik bir insanım, yatağın duvar kenarına kayınca içeri giren kişiler beni göremiyordu. Birinde okuldan gelmişim, telefonu sessizde unutup direk yatmışım. Ama nasıl uyumuşsam aramalar hiç duymamışım. Annem merak etmiş. Bizim odamızda da telefon vardı, dışarıdan ve yurt içindeki odalarla iletişim kurabilelim diye. Oradan da aramış duymamışım. En son yurdu arayıp kızıma ulaşamıyorum demiş. Lobideki kız, kadın güvenliği odaya yollamış odada temizlikçi ablalar varmış. Güvenlik odada kimse var mı diye sormuş, onlarda yok demişler. Benim uykum normalde de ağırdır ama o gün nasıl uyuduysam bu kadar olay oluyor, odada süpürge çalışıyor, telefon çalıyor ben uyanmıyorum. Herkes yana yakıla beni arıyormuş. Ben uyandım, odada bir temizlik malzemesi kokusu var. Aaa ablalar gelmiş demek ki dedim. Uykum biraz dağılınca telefonu elime aldım ki ne göreyim. Annem milyon defa aramış. Hemen geri aradım. Bana nasıl bağırıyor, neredesin sen diye. Yurttaydım, dersten sonra yattım dedim. Odana bir sürü insan geldi yokmuşsun diyor. Görmemişlerdir parmak izime baksınlar dedim. Dur sen kapat dedi. Aramış lobiyi azarlamış, kızım ordaymış ne biçim sisteminiz var meraktan ölüyordum burada tansiyon hastasıyım diye. Ben yalan söylemem, bildiği için onları azarlamış. Ama yaşadığım öğrenilince konu kapandı. Tabi ben çok güldüm çünkü yattığım yerde görmemişler.

Yurtta o kadar çok anım var ki upuzun yazıp sizi sıkmaktansa ara ara yazayım diyorum. Umarım sizde okurken benim yazarken eğlendiğim kadar eğlenmişsinizdir.

Önceki İçerikHAYATTA İZ BIRAKMIŞ KİŞİLERİN YAŞAMLARININ ANLATILDIĞI FİLMLER(BİYOGRAFİK FİLMLER)
Sonraki İçerikDANS ETMEK – ZUMBA
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?